Yeni hafta da kırılgan başlıyor

Yeni hafta da kırılgan başlıyor

Vakıf Katılım

Geride bıraktığımız haftada küresel piyasaların güçlü bir düzeltme hareketi ile karşılaştığını gördük. Ancak geri çekilmenin sadece Fed toplantısının bir sonucu olduğunu düşünmüyoruz. Öyle ki, Fed karamsar bir tablo çizmiş olsa da yaşanan geri çekilmede kâr satışlarının büyük etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada, hisse senetlerinin küresel ölçekte kısa vadeli doygunluk seviyesine ulaşmış olması zaten düzeltme olabileceğine yönelik güçlü sinyaller veriyordu. Bu açıdan bakıldığında Fed toplantısı piyasalara düzeltme yapması için aradığı fırsatı sunmuş oldu. Özetle şimdilik ana trendin çok fazla değiştiğini düşünmüyoruz. Kaldı ki, Borsa İstanbul açısından baktığımızda endeksin Mart ayından bu yana yukarı yönlü bir kanal içerisinde hareket ettiğini görüyoruz. 105 binin üzerinde kalındıkça da bu trendin korunacağını söylemek mümkün. Yeni haftaya başlarken ise gerek korona virüste ikinci dalga endişelerinin artması gerekse Çin’den gelen perakende satışlar ve sanayi üretimi rakamlarının beklentilerden daha zayıf bir tablo ortaya koyması satıcılı bir açılışa işaret ediyor.

Hafta boyunca yurtiçinde gündemin göreceli olarak sakin olduğunu görüyoruz. Bu noktada içeride Haziran ayı beklenti anketi dışında önemli bir gündem maddesi bulunmuyor. Hatırlanacağı gibi TCMB Temmuz 2019’dan bu yana son dokuz toplantısında faizlerde toplam 1575 baz puan indirim yapmıştı Mevcut durumda faizler %8,25 seviyesinde bulunuyor. Son toplantı sonrasında yayımladığı metinde enflasyon beklentileri ve iç talep koşullarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon eğilimlerinin ılımlı seyrettiğine dikkat çeken Merkez Bankası’nın verdiği mesajlar koşulların lehte kalmaya devam etmesi durumunda ölçülü faiz indirimlerine kapının açık olduğuna yönelik sinyaller vermişti. Dolayısıyla ankette özellikle politika faizine ilişkin beklentilerin ne yönde değiştiğini takip edeceğiz.

Bu hafta yurtdışında ise ABD’den gelecek olan perakende satışlar ve sanayi üretimi rakamları öne çıkıyor. Ayın hemen başındaki ABD Mayıs ayı istihdam rakamları beklentilere kıyasla çok güçlü bir tablo ortaya koymuştu. Bu noktada diğer verilerin de benzer bir patikada hareket edip etmeyeceği önemli. İyimser veriler görmeye devam etmemiz risk iştahının güç kazanmasını sağlayabilir. Ancak bu durum Fed’in duruşunu en azından şimdilik çok fazla değiştirmeyecektir.

Veriler dışarıda bırakıldığında ise bu hafta hem Japonya hem de İngiltere merkez bankalarının toplantıları var. Her iki merkez bankasının da para politikalarında büyük ölçekli bir değişime gitmesi beklenmiyor. Buna karşın son dönemde verilen mesajlar göz önünde bulundurulduğunda İngiltere Merkez Bankası’nın varlık alım programının büyüklüğünü artıma potansiyeline sahip olduğunu söyleyebiliriz. Son toplantıda iki üyenin alımların artırılması yönünde oy kullandığını düşünürsek bu yönde bir adım görmemiz sürpriz olmayacaktır. Bu hafta ayrıca Fed Başkanı Powell’ın Kongre’de yapacağı yarıyıl sunumunu da takip edeceğiz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul direncini korumaya çalışıyor. Küresel piyasaların Fed toplantısının ardından sert değer kayıplarına maruz kaldığı haftada Borsa İstanbul güç kaybetmiş olsa da göreceli olarak bakıldığında endeksin genel hatlarıyla oldukça dirençli bir görünümü sergileyerek yatay bir görünümle haftayı tamamladığını gördük. Özellikle satışların ağırlıklı olarak 108 binin üzerinde karşılanması endeksin yukarı yönlü hareket etme eğilimini net şekilde ortaya koyuyor. Diğer ülke borsalarında olduğu gibi endeksin kısa vadeli doygunluk seviyesine ulaşmış olması nedeniyle Borsa İstanbul’da bu tip geri çekilmeleri olağan bir durum olarak değerlendirirken yukarıda 111 bin seviyesini ilk önemli direnç noktası olarak görmeye devam ediyoruz. Ekonomik aktivitedeki toparlanma açısından büyük tehdit oluşturacağından korona virüs endişelerinin yeniden artmasının ise hisse senetleri için en büyük risk olacağını düşünüyoruz.

EUR/USD zirveden uzaklaşmamaya çalışacak. Geçtiğimiz haftaki Fed toplantısının komite üyelerinin faizlerde iki yılı aşkın süre artırım beklemediğini göstermesi EUR açısından şartları iyileştirirken paritenin de göreceli olarak daha güçlü bir zeminde hareket etmesini sağlıyor. Her ne kadar risk iştahındaki daralma nedeniyle son dönem zirvesinin belirgin şekilde altında olunsa da özellikle 1,12’nin üzerinde kalınması yukarı yönlü hareket alanının korunmasını sağlayabilir. Dolayısıyla aşırı alım bölgesindeki göstergelerin düzeltme riskine işaret ettiği bir dönemde iyimserliğin korunması için olası geri çekilmelerin bu bölgenin üzerinde karşılanması oldukça önemli.

USD/TL yeni haftaya 6,80’in üzerinde başlıyor. Küresel risk iştahındaki daralmanın yatırımcıları güvenli liman olarak görülen alternatiflere yöneltmesi gelişmekte olan ülke para birimlerinin ağırlıklı olarak zayıf bir performans sergilemesine neden olurken özellikle Meksika, Brezilya ve Rusya para birimlerinde yaşanan satış baskısının TL’ye de negatif yansıdığını gördük. Teknik açıdan bakıldığında kurun 6,80’in üzerinde olmasının TL açısından risk yarattığını söylemek mümkün. Ayın başından bu yana 10 yıl vadeli Türkiye ve ABD tahvil faizleri arasındaki farkın küçük çaplı da olsa artması da bu noktada dikkat çekici. Hafta içinde küresel risk iştahının toparlanması durumunda ise TL’nin de kayıplarını telafi etmeye çalıştığını görebiliriz. Böyle bir senaryoda 6,80’den ne kadar uzaklaşabildiğimizi takip edeceğiz.

Ons altın kazanımlarını büyük ölçüde koruyor. Fed toplantısı sonrasında küresel risk iştahının güç kaybetmesi yatırımcıları değerli metallere yöneltirken altının ons fiyatının 1745 dolar sınırına kadar yükseldiğini gördük. Ayrıca ABD’de iki yılı aşkın süre için faiz artırımının beklenmemesi portföylerde altın tutmanın maliyetini hafifleteceğinden altın açısından lehte bir zemin yaratıyor. Kaldı ki, Fed’in çizdiği karamsar tablo önümüzdeki dönemlerde daha fazla adım atılabileceğine yönelik ihtimalleri de artırarak değerli metallerde görünümü iyileştiriyor. Diğer taraftan altın/gümüş rasyosunun son dönemdeki geri çekilmenin ardından kritik noktalara gelmesi altının son iki işlem gününde olduğu gibi bir süre daha gümüşe kıyasla daha iyi performans gösterebileceğine işaret ediyor.

 

Kaynak ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı