Vakıf Katılım

Sayacılar ayakkabı üretiminin mimarlarıdırlar

İstanbul Sayacı Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Müslüm Aykız; Sayacılık sektöründeki büyük kayıt dışılık olduğunu bunun için yardım beklediğini ifade ediyor. Ayakkabının oluşumunda ki önemli paylarının ortaya çıkarılabilmesi için mesleki yeterlilik ile ilgili eğitimler düzenlemek istiyor. Göçmenlerinde artık ülkemizde yaşamaya ve çalışmaya başlamasıyla sisteme dahil edilmesini bekliyor. Bu meşakkatli mesleğin yoğun istihdamla ve emekle yürüdüğünü bu sebeple destek görmeleri gerektiğini dile getiriyor.

İstanbul Sayacı Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Müslüm Aykız; Sayacılık sektöründeki büyük kayıt dışılık olduğunu bunun için yardım beklediğini ifade ediyor. Ayakkabının oluşumunda ki önemli paylarının ortaya çıkarılabilmesi için mesleki yeterlilik ile ilgili eğitimler düzenlemek istiyor. Göçmenlerinde artık ülkemizde yaşamaya ve çalışmaya başlamasıyla sisteme dahil edilmesini bekliyor. Bu meşakkatli mesleğin yoğun istihdamla ve emekle yürüdüğünü bu sebeple destek görmeleri gerektiğini dile getiriyor.

Kendinizi okurlarımıza tanıtabilir misiniz?

Ben Müslüm Aykız. Aslen Malatyalıyım. 3 çocuk babasıyım. 1992 yılından bu yana Sayacılık mesleğini icra ediyorum. İstanbul Sayacı Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı olarak ta mesleğime katkıda bulunmaya devam ediyorum.

Mesleğin sorunlarıyla ilgili Konya’da 2019 yılında bir toplantı yaptınız. Bu toplantıya sizin de katkılarınızın çok olduğunu duyduk. Burada neler dile getirildi?

Konya’da ki toplantıda gerek oradaki arkadaşlarımızın desteğiyle, Gaziantep, Adana, Kayseri, Konya, İzmir Manisa, Hatay, Antakya’da bulunan dernek başkanı arkadaşlarımızla, mesleğimiz açısından ilerleyen zamanlarda daha sağlıklı bir ortam oluşması, çalışma koşulları açısından daha sağlıklı üretimler yapmak için neler yapabiliriz diye toplantılarımızı gerçekleştirdik. İnsanlarımıza bu mesleği benimsetmek, yeni çalışanlarımıza bu güzel mesleği aşılamak için neler yapabiliriz? Bunları konuştuk. Sayacılık mesleğini geliştirmek, zenginleştirmek toplantıların amacı bu. Amacımız bu.

Konya’daki toplantı, mesleğiniz açısından verimli bir toplantı oldu mu?

Çok güzel bir toplantı oldu. Biz bu toplantıları nasip olursa 3 ayda bir, 4 ayda bir farklı illerde yapmayı planlıyoruz. Belki yarın Antep’te veya İzmir’de yapacağız. Belli şehirlerde toplantılarımızı yapacağız. Mesleğimizi ve mesleğimizin sorunlarını genel bir perspektiften görebilmek ve yansıtabilmek için bu çalışmalar çok önemli.

Sayacılık mesleği için öncelikli belirlediğiniz sorunlar neler?

Üyelerimizde bize farklı öneriler getiriyor ama bizim önceliğimiz, öncelikle sağlıklı çalışma ortamlarımızın oluşmasıyla ilgili. Öncelikle çalışanlarımızın sosyal güvencesinin olması lazım. Çalışanlar öncelikle bunu talep eder maaşından önce sağlıklı bir ortamda çalışmak ister. Sosyal güvencesinin olacağı bir yer ister. Kendi üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde, kayıt dışı çalışılmasını istemiyorlar. Mesleğimizin güvence altına alınmasını, istikrarlı bir çalışma ortamında çalışılmasını düzenli bir ortamda üretim yapılmasını istiyorlar. Sürekli sabit bir maaşla değil. Artık periyodik olarak zam almak istiyorlar. Artık bu TEFE -TÜFE oranına göre mi olur, diğer çalışanların maaş çizelgelerine göre mi olur bilemiyorum. Ayrıca iş kanununa göre belirlenen çalışma saatleri var aksi kararlaştırılmadıkça günde 7,5-8 saat olarak belirlenmiş. Bizim çalışma saatlerimiz nereden bakarsanız bakın 12-13 saat veya daha fazla. Dolayısıyla insanlar çocuklarını göremeden mesleği icra ediyorlar. Çocuklarda anne babasını göremeden büyüyorlar. Bunun içinde bizim çözüm önerimiz bir an önce bu mesleğin belli standartlara oturtulması.

Sayacılar seslerini duyurabiliyorlar mı? 2017 yılında da bir eylem vardı sanıyorum. Güngörende?

Rahmetli başkanımız Muharrem Kökoğlu, ona Allahtan rahmet diliyorum. Başkanımız o zaman bir eylem kararı almıştı. Bir grev başlatmıştı. Bu eylemden sonra kısa süreli bir etki oldu. Ama bu etki kalıcı olmadı. Bir rüzgâr gibi geldi geçti bizim için. Böyle olduğu için sektörümüze etkisini çok göremedik.

Sayacılık ayakkabı üretiminin neresinde?

Sayacılık ayakkabı üretiminin yüzde 70’i demektir. Hatta bunu ben şöyle tanımlıyorum. Bizler ayakkabının mimarlarıyız.

Odaya kayıtlı kaç üyeniz var?

Şu anda resmi olarak odaya kayıtlı 210 tane üyemiz var. İstanbul genelinde bakarsak bu meslekte çalışan 5 bin ve üzerinde sayacı olduğunu söylüyor ve iddia ediyoruz. Her platformda bunu dile getiriyoruz.

Bağlı olduğunuz üst birlik tarafından da bu kaçak çalışanlar tespit edilmiş durumda mı? Kendi tespitleriniz mi?

Bizim kendi tespitlerimiz bu yönde. Bu 5 bin üzerinde ki sayacı aslında bunların yüzde 20’si ayakkabıcılar odasına kayıtlı, yüzde 30’u ticaret odasına kayıtlı, küçük bir kısmı yüzde 5’i bize kayıtlı, geri kalanı da tamamen kayıt dışı. Tamamen merdiven altı yani.

Bununla ilgili şunu söylemek isterim. Sayacılar odası olarak bizim üst kuruluşumuz İSTESOB. Bizde bu kaçak çalışanların denetlenmesi ile ilgili bir yardım talebimiz olacak. Çünkü İstanbul 38 ilçeden oluşan büyük bir kent. Biz odanın imkanları ile bu denetimi yapmamız çok zor. Destek almamız lazım. Üst kuruluşumuz olarak bunu İSTESOB’dan talep ediyoruz. Bu destek sayesince bizde üye kayıtlarımızı yapalım. Çalışmalarımızı hızlandıralım. Beraber çalışalım.

İSTESOB’la bu talebinizi görüşebildiniz mi?

Biz düzgün bir görüşme yapamadık. Bizim amacımız Faik başkanımızdan randevumuzu alıp bu konunun üzerine el birliği ile gitmek. Odamız tek başına bu çalışmayı kaldıramaz. Ama bir ekip çalışması olursa, başkanımız ve ekibi de bize destek verirse gerek İSTESOB gerek Çalışma Bakanlığı biz bu kayıt dışılığının yoğun yaşandığı mesleğimizden kayıt dışılığı büyük ölçüde kaldırabiliriz.

Kayıt dışının önüne nasıl geçeceksiniz?

Ayakkabının en çok işçi gerektiren bölümü Sayacılık, ayakkabının oluşumuna baktığınız zaman çok kişinin istihdam etmesi gerekiyor. Ülkemizde şu anda Suriyeli sığınmacı kardeşlerimiz de var. Ama bizim ülkemizde sadece Suriyeli sorunu yok ki. Bangladeşli, Pakistanlı, Afganistanlı, Nijeryalı var. Biz bu insanların kayıt altına alınmasını talep ediyoruz. Çünkü bu insanlar öyle veya böyle ülkemize gelmişler. Bu ülkede yaşıyorlar ve geçimlerini bu ülkede sağlıyorlar. En azından bu ülkede iş yaparken bir faydaları olsun. Onlarında kayıt altına alınması sigortalı olması lazım. Statüye uyanları kayıt altına alıp, uymayanları sektörün dışında tutmak lazım.

Üye sayınız çok az bunu nasıl çoğaltacaksınız?

Bence oda kayıtlarının denetim sırasında istenmesi lazım. Vergi levhası verilmeden önce kaydın talep edilmesi lazım. Ruhsat verilirken oda kaydının istenmesi lazım ki üye sayımız çoğalsın, kayıt dışı çalışanlar azalsın. Bir de şunu biliyorum ki: belediyeler geçici ruhsatlar vererek esnafımıza yardımcı olmaya çalışıyor. Kimseyi mağdur etmiyor. Ama burada bu verilirken de oda kaydının zorunlu hale getirilmesi meslekler açısından daha iyi olacaktır. Bunu bir duyuru olarak dile getirmek istiyorum.

Sayacılar için bir projeniz hedefiniz var mı?

Mesleğimiz üzerinde bir hayalim var. Projem var. Nasip olursa. İstanbul genelinde belli bölgelerde eğitimler düzenlemek istiyorum. İstihdam garantili olacak bu eğitimler ihtiyacı olan firmalara, atölyelere elemanda sağlamış olacak. İstanbul’da ayakkabıcılığın yoğun olduğu bölgelerde belediyelerimizden, kurumlardan talep edeceğiz. Mesleğimize daha iyi personel yetişmesi için eğitim vermek istiyoruz. Ayakkabının kalitesini ortaya çıkarmak için eğitime ihtiyacımız var.

Mesleki yeterlilik çalışması gibi mi olacak bu eğitim çalışması?

Bu proje ile eğitime katılan personellerimize mesleki yeterlilik belgeleri vererek istihdam garantisini vereceğiz. Bu belgeyi aldıktan sonra bu personelimiz bu işi yapmaya yatkındır diye bir belgeye sahip olacak. Gittiği firmada ben makinacıyım, tezgahçıyım, ustayım veya usta öğreticiyim gibi bir belgesi olacak ve bununla “Bilinçli Ayakkabı Üretimi ortaya çıkacak.

Kaynak Emre Baktıroğlu
Hibya Haber Ajansı